Bilecik'de ilk günlerimdi, ilk defa aile evinden ayrılıyor, kendi ayaklarımın üstünde durmayı tam anlamıyla yaşıyordum. Çok yorucu ve üzücü bir durumdu ama yinede beni ayakta tutan bazı şeyler vardı, o da fotoğrafçılık. Fotoğraf çekmek bazıları için boş beleş iş olsada, benim için her gün gördüğün ama farkında olmadığın o eşsiz güzelliği ebedi kılmak ve aylar yıllar geçse de o günün hissini yaşatmaktı. Aylar önce çektiğim bu fotoğraf sabah gün doğarken yağmurlu günün ertesi olarak çekildi. Cideen çok güzel ve galaxy misali bir havası vardı. O muhteşem manzaranın karşısında çay içmek kadar zevkli bir şey şu dünya da çok az rastladım...


0 Yorumlar